İDARİ PARA CEZALARININ DURUMU

Real Gümrük Farkı ile MÜKELLEFİN ÖLÜMÜ HALİNDE İDARİ PARA CEZALARININ DURUMU


  6183 sayılı Kanunda adli ve idari para cezalarının amme borçlusunun ölümü halinde terkin edilip edilmeyeceği hususunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.

  Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38 inci maddesi “Suç ve Cezalara İlişkin Esasları” düzenlemiştir. Bu maddenin 7.fıkrasında “Ceza sorumluluğu şahsidir.” hükmü yer almaktadır. Anayasanın bu hükmü ile şahısların işledikleri idari veya adli suçlara istinaden gerek adli gerekse idari merciler tarafından verilen cezaların yalnızca o kişiye yönelik olarak infaz edilmesi gerektiği hüküm altına alınmaktadır.

  5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Ceza sorumluluğunun şahsîliğini düzenleyen 20.maddesinde; “Ceza sorumluluğu şahsîdir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz.” Hükmü; aynı kanunun Sanığın veya hükümlünün ölümü başlıklı 64.maddesinde ise, “(1) Sanığın ölümü halinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir. Ancak, niteliği itibarıyla müsadereye tabi eşya ve maddi menfaatler hakkında davaya devam olunarak bunların müsaderesine hükmolunabilir. (2) Hükümlünün ölümü, hapis ve henüz infaz edilmemiş adlî para cezalarını ortadan kaldırır. Ancak, müsadereye ve yargılama giderlerine ilişkin olup ölümden önce kesinleşmiş bulunan hüküm, infaz olunur.” Hükümleri kayıtlıdır.

  Bu bağlamda 442 Sayılı Tahsilat Genel Tebliğinde (VIII); “İdari para cezalarının düzenlendiği özel kanunlarda, cezaya muhatap olan kişilerin ölümü halinde idari para cezalarının mirası reddetmemiş mirasçılarından takip edilip edilmeyeceği yönünde ayrıca bir hüküm bulunmaması koşuluyla, Anayasanın 38 inci maddesinde yer verilen “Cezaların Şahsiliği” ilkesi gereğince, bu idari para cezalarının tahsilinden vazgeçilmesi icap etmektedir.

  Örneğin, trafik para cezalarının düzenlendiği 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda, trafik para cezası verilen amme borçlusunun ölümü halinde bu amme alacağının mirası reddetmemiş mirasçılarından takip edilip edilmeyeceği yönünde bir düzenleme bulunmadığından, kendisine trafik para cezası verilen amme borçlusunun ölümü halinde bu alacak, borçlunun mirasçılarından takip edilmeksizin tahsilinden vazgeçilecektir.” Denilmektedir.

  Sonuç itibariyle; İdarî para cezası, bir ceza hukuku yaptırımı niteliği taşımamakla birlikte; bir kamu hukuku yaptırımı olması dolayısıyla ve uygulanmasıyla güdülen amacın gerçekleşebilmesi için ancak hakkında uygulanan kişi üzerinde etkili olabilmelidir. İdari veya Adli Para Cezaları; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38/7.maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 20 ve 64. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde idari veya adli para cezalarının düzenlendiği özel kanunlarda, cezaya muhatap olan kişilerin ölümü halinde tahsil edilmeyerek, düzenlenen idari para cezalarının tahsilinden vazgeçilmesi icap etmektedir.


şurada paylaş..